Çok düşündüm... blog dünyasının bana ihtiyacı olduğuna karar verdim...baktım bu taşın altında ben yokum şaşırdım nasıl atlamışım... bunca yıldır kendimden yoksun bırakmışım bu alemi:)) neyse nerden dönsem kardır artık ben de burdayım...
Facebook yetmedi, iki cümle yazı, bir resim beni kesmedi...benim gibi geveze ve sürekli homurdanan biri için daha uzun cümlelerin kurulabilceği bir platform şart oldu...ne yazacağım konusunda pek kararlı değilim ben öyle romantik yada felsefi şeyler yazacak biri hiiiiç değilim yazsam yazsam gün içinde sıkca yaşadığım beni hasta eden çoğu zaman çingar çıkarıp kavga ettiğim roman olacak diyalogları, trafik tacizcilerini, birbirine tahammül edemeyen, saygısız neandertalları, karşı olduğum, gıcık olduğum herşeyi yazabilirim...Bu işi devam ettirebilirmiyim ne kadar sürer bu heves onuda bilmiyorum...bekleyip görücez:)
Canım arkadaşım
YanıtlaSilSenin o güzel yüreğinden dökülecek olan her yazını seve seve okuyacak ve takipçin olacağım.
yolu açık olsun:))
Sonayımmm teşekkür ederim:)
YanıtlaSilamin şekerim:) teşekkürler...
YanıtlaSilHarika bir blog.. Yazılarınızı günlük mü, haftalık mı, aylık mı, yıllık mı, yoksa olaylara göre zamansız mı yazacaksınız.. Bilelim ki, ona göre takip edelim.. Yoksa gün boyu bloğun başında yazıyı mı bekleyeceğiz!
YanıtlaSilYorumunuzdan iyice anladım ki halk beni istiyormuş...Sevgili Tribün, zamansız yazıcam, iyisimi siz gün boyu bloğun başından ayrılmayın...
YanıtlaSildeğerli yorumlaınızı bekliycem...
Evet 24 saattir başındayız bekliyoruz...
YanıtlaSil